-
1 düşünüp taşınmak
v. cogitate over, revolve, cogitate, ponder over, think over, reason out, worry out, calculate, chew, debate, debate with oneself, look round, mull over, ponder, pore, reason, reflect, ruminate, turn over, turn over in one's mind, weigh -
2 düşünüp\ taşınmak
рассужда́ть -
3 düşünüp taşınmak
to think over, to think sth out, to ponder over, to deliberate, to cogitate -
4 turn over in one's mind
düşünüp taşınmak -
5 turn over in one's mind
düşünüp taşınmak -
6 chew the cud
düsünüp tasinmak -
7 ponder
düsünüp tasinmak -
8 put two and two together
düsünüp tasinmak -
9 think over
düşünüp taşınmak, üzerinde düşünmek* * *tekrar düşün* * *(to think carefully about; to consider all aspects of (an action, decision etc): He thought it over, and decided not to go.) iyice düşünüp taşınmak -
10 think out/through
düsünüp tasinmak, enine konuna düsünmek; düsünüp tasinip karara varmak -
11 reason out
düşünüp taşınmak, etraflıca düşünmek* * *çözümle -
12 look round
düşünüp taşınmak, enine boyuna düşünmek, dolaşmak, kafasını çevirip bakmak -
13 look round
düşünüp taşınmak, enine boyuna düşünmek, dolaşmak, kafasını çevirip bakmak -
14 chew
n. çiğneme, lokma; tütün parçası; düşünüp taşınma————————v. çiğnemek, tütün çiğnemek; düşünüp taşınmak, kafa yormak, derin derin düşünmek* * *1. çiğne 2. çiğne (v.) 3. çiğneme (n.)* * *[ u:](to break (food etc) with the teeth before swallowing: If you chew your food properly it is easier to digest.) çiğnemek -
15 besinnen
besinnen*irr vrsich \besinnen1) ( überlegen) düşünmek, düşünüp taşınmak, aklından geçirmek;sie besann sich eines Besseren aklı başına geldi;sich eines anderen \besinnen fikrini değiştirmek;ohne sich lange zu \besinnen fazla düşünmedensich eines Besseren \besinnen aklına daha iyi bir şey gelmek, daha iyisini düşünüp bulmak;wenn ich mich recht besinne hatırladığım kadarıyla -
16 поразмыслить
сов., разг.düşünüp taşınmak, iyice düşünmek -
17 раскидывать
несов.; сов. - раски́нуть1) сов. раскида́ть dağıtmak; saçmak; dört yana fırlatmakраски́нуть ковёр по́ полу — (dürülü) halıyı yere yaymak
••раски́нуть умо́м — düşünüp taşınmak
раски́нь мозга́ми! — kafanı işlet!
-
18 calculate
v. hesap yapmak, hesap etmek, hesaplamak, saymak; tasarlamak, planlamak; ihtimal vermek, tahmin etmek; ölçüp biçmek, düşünüp taşınmak; güvenmek, bel bağlamak* * *hesapla* * *['kælkjuleit](to count or estimate, using numbers: Calculate the number of days in a century.) hesaplamak- calculation
- calculator -
19 cogitate
v. düşünmek, düşünüp taşınmak; kavram yaratmak; icat etmek, bulmak* * *düşün* * *['ko‹iteit](to think carefully.) dikkatle düşünmek -
20 debate
n. tartışma, çekişme, görüşme, müzakere————————v. çekişmek, tartışmak, danışmak; düşünüp taşınmak; dikkate almak* * *1. tartış (v.) 2. tartışma (n.)* * *[di'beit] 1. noun(a discussion or argument, especially a formal one in front of an audience: a Parliamentary debate.) tartışma, müzakere2. verb1) (to hold a formal discussion (about): Parliament will debate the question tomorrow.) tartışmak, müzakere etmek2) (to think about or talk about something before coming to a decision: We debated whether to go by bus or train.) tartışmak•
См. также в других словарях:
düşünüp (veya düşünmek) taşınmak — konuyu bütün yönleriyle inceleyip ona göre davranmak, iyice düşünmek Düşünün taşının, yarın öbür gün cevap ve imza bekliyoruz. R. E. Ünaydın … Çağatay Osmanlı Sözlük
kantarlamak — i 1) Kantarla ağırlığını ölçmek 2) mec. Düşünüp taşınmak 3) mec. Birini denemek, sınamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
düşünmek — i 1) Aklından geçirmek, göz önüne getirmek Ezberi düşünmekten, söylediklerimizin anlamını düşünmezdik. Ç. Altan 2) de Bir sonuca varmak amacıyla bilgileri incelemek, karşılaştırmak ve aradaki ilgilerden yararlanarak düşünce üretmek, zihinsel… … Çağatay Osmanlı Sözlük